31 Mart yerel seçimlerine geri sayım devam ederken siyasi arenada kızışma arttı. Belediye başkan adaylarının YSK’ya son başvuru tarihine sayılı günler kala Demokrat Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı belli oldu. Partinin Büyükşehir adayı, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın katılımıyla açıklandı.
Partinin yerel seçimlerde İzBB adayı, bir dönem İYİ Parti çatısı Konak Belediye Meclis üyeliği yapan ve ardından Demokrat Parti’ye geçen Burcu Bostancıoğlu oldu.
Düzenlenen aday toplantısında Uysal, ‘değişim’ vurgusu yaparken Bostancıoğlu ise isim vermeden CHP’ye seslenerek “mekanın sahibi geri döndü” dedi.
UYSAL: YEREL SEÇİMİN NETİCELERİ…
Yerel seçim sonucunun siyasi iklimin şekillenmesinde önemli bir misyonu olacağını belirten Uysal, “Geride bıraktığımız genel seçim akabinde yerel seçime doğru hızla ilerliyoruz. Son 20 yılda özellikle cumhuriyete devri sabık muamelesinin uygulandığı böyle bir dönemde bu yerel seçimlerin, uzun bir dönem seçim olmayacağı anlayışı içinde ortaya çıkaracağı neticeler, içinde nefes alıp vereceğimiz siyasi iklimde belirleyici olacaktır. O neden DP İzmir olarak tarif ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerinin, nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizin, her vasfıyla temsil edilen İzmir’imizde Demokrat Parti olarak bizler bu yerel seçim sürecinde geçmişte olduğu gibi dönem dönem İzmir’i idare etmiş hafızamızla beraber milletin önünde kuvvetli bir alternatif olmak için var gücümüzle çalışacağız. Bugün İzBB adayımızı açıklıyoruz. Ayın 20’sine kadar kademe kademe ilçelerdeki adaylarımız da açılacak” dedi.
"İZMİR’İN TARİHSEL KİMLİĞİ KADEME KADEME GÜCÜNÜ YİTİRİYOR"
Dünya sahnesinde artık kentlerin de yarış içinde olduğunun altını çizen Uysal, İzmir’in tarihsel süreçte değerini kaybettiğini belirterek “Yerel seçimler çok kıymetli. Biz sokağa adımımızı attığımızda yerel yönetimlerle karşı karşıyayız. Sadece birinci derece belediyecilik hizmetleri değil onun ötesinde artık belediyeler mahallin, ilçelerin beldelerin, şehirlerin, büyükşehirlerin sadece bugünü değil yarını da kucaklayacak bir vizyonla buluşturma mecburiyetimiz var. Türkiye’nin bu manada… Artık dünyayla rekabetinde, ‘Tarih milletlerin yarışıdır’ deriz. Bu yarışta millet olarak var olacağız ama artık şehirlerin de yarışıdır. Üniversitelerin ve bireylerin de yarışıdır. Hızla değişen bir dünyada bu manada yerel yönetimlerin o ilin gelişimine çok büyük katkılar sağladığını biliyoruz. İzmir’in tarihsel kimliği çok önemli ama kademe kademe gücünü yitiriyor. O yüzden bizim meselemiz bu rekabette bir şartlanma içinde ya da kendimizi başkalarına referans vererek değil, kendi tarzımızla, pozitif siyaset anlayışımızla beraber kendi söyleyecek sözü olanlarla birlikte DP olarak İzmir’de kendimizi anlatacağız” diye konuştu.
"İZMİRLİLERİN OYU KİMSENİN CEBİNDE DEĞİLDİR"
İzmir’deki 25 yıllık CHP iktidarı üzerinden ‘İzmirlilerin oyu kimsenin cebinde değildir’ diyerek eleştiren Uysal, “Bugün siyasetin siyahla beyaz arasına sıkıştığı iklimde maalesef tezi olan bir siyaset anlayışı siyasetimize hakim değil. Daha çok karşıtlık üzerinden ve soğuk savaş psikolojisi üzerinden mesafelerin açıldığı, karşıtlık değerleri üzerinden siyasetle birlikte milletimizin gerçek gündemi konuşulamaz haldedir. Pek çok sosyal kesimin mücadelesi ülkenin gündemi haline gelemez vaziyette. En azından yerelin tartışması gereken meselelerin seçim sürecinde kantar acıkması gerekirken biz bunu bile yapamıyoruz. Bizim amacımız da buna hizmet edebilmektir. İzmir’in meselelerini ve gündemini İzmir’de merkeze alarak bir tartışma ve rekabetin içinde olacağız. Bu seçimin ardında Türkiye’de siyasal iklim değişikliğine ülkedeki aktör ve kurumlarla gidilecektir. Bu nedenle İzmir’in ortaya koyacağı irade çok önemlidir. İzmirlilerin oyu kimsenin cebinde değildir, garanti değildir. Ben İzmir’de adeta atama demokrasisine dönmüş Türk siyasetinin bu noktada farklı bir tavır geliştirebileceğimizi ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
"ZİHNİYET DEĞİŞİMİNE DE ÖNCÜ OLMASI İÇİN…"
İzmir’deki adaylarının zihniyet değişimine öncü olacağı inancı taşıdıklarını belirten Genel Başkan Uysal, “Türkiye’nin demografisi ortada. İzmir’e çok yakışacağını düşündüğümüz, bu dönem İzBB Meclisi üyesi olarak büyük bir bilgi birikimi var. Meselemiz sadece siyasette değişen demografi, sadece kamuoyu önünde bir değişiklik değil. Zihniyet değişimine de öncü olması için Sayın burcu Bostancıoğlu’nu adayımız ilan ediyoruz. Bu seçimde söz yeniden milletin dedik. Söz yeniden İzmir’in ve kadınlarımızın” dedi.
"TENCERE İKTİDARI DEVİRİR AMA…"
Genel seçim öncesi sıklıkla gündeme gelen, ‘Tencere iktidarı devirir’ sözü üzerinden ekonomik sorunların yerel seçimde belirleyici olup olmayacağına da değinen Uysal, “Genel seçim öncesi propagandaları hatırlıyoruz. Süleyman Demirel’in döneminde ülkenin bir siyasi aklı ve programı vardı. Ama bugün Türkiye yıkım üstüne yıkım yaşıyor. Pembe tablolar, gıdasıyla oynanmış gıdalar, TÜİK’in oynanmış enflasyon rakamları… Türkiye bugün kapasitesini artırma imkanlarını kullanmıyor. Biz borçlanarak bir sanal refahı tükettik ve bugün o sürecin sonuna gelince. Bugün 85 milyon yoksullaşıyor. Yoksulluğu, kitleleri kontrol etme ve iktidar olmaya alet eden bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız. Ben bu seçimde de ekonominin etkisi olacağı kanısındayım. Ama ekonominin önemli olmasını yanında mevcut değerleri kullana bir iktidar var. Biz gerçek gündemi konuşmaya gayret edeceğiz. Sayın Demirel’in ifade ettiği gibi ‘tencere iktidarı devirir.’ Ama bugün Türkiye’de garip bir dönemi yaşıyoruz. Kötü niyetli bir iktidar var. Demokrasinin oksijeni çok kısıtlı. Her hâlükârda etkili alçaktır. Ama iklim dolayısıyla yani değerler üzerinden siyaset dolayısıyla sınırlı kalacaktır” ifadelerini kullandı.
"BİZİM ÖNCELİĞİMİZ İKTİDARIN KAYBETMESİDİR"
Genel seçimlerde 6’lı masa bileşeni olmalarının yerel seçimlerde alacakları sonuçlara etki edip etmeyeceği konusuna da değinen Uysal, şunları söyledi; “Yerel seçim ve genel seçimin mahiyeti farklı. Kamplar ve ittifaklar halinde siyaset yapılır hale geldi. Bunun yerele de etkisi varsa son tahlilde her siyasi parti kendi müstakil mücadelesini verecek. Bir başarıya ve iktidar değişikliğine ulaşmamız neticesinde Millet İttifakı partilerinin farklı yol tercih etmeleri tabi haklarıdır. Ama biz, günübirlik ahbap çavuş ilişkisi ile bir siyasi pozisyonumuz yok. İnandığınız değerler üzerinden aynı noktadayız. Bizim önceliğimiz iktidarın kaybetmesidir. Cumhurbaşkanının Hatay’da sarf ettiği cümleler üzerinden bir gerçek var. Sayın Erdoğan, 86 milyona cumhurbaşkanı olmak yerine sadece kendine oy verenlerin cumhurbaşkanı olmayı tercih etmiştir. Biz de buna razı olmayacağız. Biz o sorumluluk duygusu içerisinde birtakım kararlarımızı açıklayacağız. Dün 6’lı masa Millet İttifakı içerisinde sadece 2023 seçiminde değil Demokrat Parti olarak bugüne kadar sürdürdüğümüz istikrarlı yapmaya devam ettireceğiz. Bizim Türkiye’de bir değişim yaşanacağına ilişkin öngörümüz var. Türkiye’deki en temel sorun demokrasinin işlememesi. Bu nedenle siyasi kanallara kamuoyunun taleplerini aktaramıyoruz.”
BOSTANCIOĞLU: MEKANIN SAHİBİ GERİ GELDİ
İzmir’in demokrat Parti’nin kalesi olduğu mesajını vererek konuşmasına başlayan Bostancıoğlu, “Bugün tarihi bir gün. İzmir’de bir kadın olarak İzBB adayıyım. Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının ışığında büyükşehir adayı olmak büyük bir onur ve sorumluluktur. Bu sadece bir seçim yarışı değil. Aynı zamanda kadınların siyasette ve toplumda daha fazla yer alam fırsatıdır. Ben üç kuşak İzmir’deyim. İzmirli kadınların temsiliyim. 5 yıldır meclis üyesi olarak yerel siyasette varım. İzmir, cumhuriyetin kalesidir. İzmir, kadın şehridir. Zaman zaman undan rahatsız olanlar İzmir’i gavur olarak nitelemiştir. Biz nefes alan bir şehiriz. İzmir, herkese ana kucağı olmuştur. İzmir, herkesi bağrına basmıştır. İzmirliler olarak tarihin bize yüklediği bu misyondan asla vazgeçmeyeceğiz. İzmir Demokrat Parti’nin evi, Demokrat Parti İzmir’in kalbi. Mekanın sahibi geri geldi” dedi.
"KÜLLERİMİZDEN YENİDEN DOĞARAK DEMOKRAT PARTİ’DE BİRLEŞELİM"
Başkan adayı olarak önceliklerinin gençler ve çocuklar olduğunu belirten Bostancıoğlu, “İzmir’i daha yaşanabilir bir şehir yapmak ve İzmirlilerin refahını artırmak için bu yola çıkıyorum. Var gücümle çalışacağım. İzmir’i tüm İzmirlilerin şehri yapmak için yola çıkıyorum. Ayrım yapmadan, kucaklayıcı bir anlayışla hareket edeceğim. Çocuklarımızın ve gençlerimizin güvenli bir kentte yaşaması için küllerimizden yeniden doğarak İzmir’de Demokrat Parti’de birleşelim” diye konuştu.
"BİR BANKAMATİK PROBLEMİ VAR"
Son dönemde İzmir’de adayların en çok üzerinde durduğu noktalardan olan belediyelerdeki işçi sayısı üzerinden ‘bankamatik’ göndermesi yaparak “İşsizlik ülke genelinde çok büyük problem. Belediyeler de bu konuda ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bunun için bütçeler elverişli değil. Ama bir bankamatik problemi var. Biz, bu konuda elimizden geleni yapacağız. Tespitlerimiz yapıp gerekli çalışmaları yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.
"ÖNCELİĞİMİZ GENÇLERİMİZİN ARTIK BU KENTİ TERK ETMEMESİ"
Belediyenin birincil sorumluluklarının önünde uyuşturucuyla mücadelenin birincil vaadi olduğunu belirten Bostancıoğlu, “Bu kentin tüm problemlerine çözüm var. Hepsine çözüm geliştirilir. Ama benim üzerinde durduğum problem uyuşturucu. Bağımlılık problemi. Parklar, yollar yaparsınız. Ama o parklarda oynayacak çocukları, yollarda yürüyecek gençleri bulamayınca bir anlamı kalmaz. Biz, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi uyuşturucuya kurban ediyoruz. İzmir’in her yeri felaket. Ama önceliğimiz insan sağlığı, çocuklarımızın güvenliği, gençlerimizin geleceği bizim önceliğimiz gençlerimizin artık bu kenti terk etmemesi. Burası onların evi” dedi.
"İZMİR’DE DEĞİŞİMİ İSTEYEN CİDDİ BİR NÜFUS VAR"
Kentteki aday bolluğu üzerinden hedefini de açıklayan Bostancıoğlu, yine üstü kapalı CHP’ye yüklenerek şunları söyledi; “Ben sahada ok aktif gezen biriyim. Tramvay, otobüs ve metro kullanan bir meclis üyesi olarak sahayı iyi kokluyorum. Sahayı iyi koklayan biri olarak şunu söyleyebilirim ki İzmir’de değişimi isteyen ciddi bir nüfus var. İzmir’in yüzde 52’si kadın. Kadın belediye başkanın hiçbir parti tarafından son 30 yıldır gündeme gelmediğini varsayarsak, kendimizi sahada iyi aksettirirsek ben iyi bir oy oranı olacağımızı düşünüyorum.”