Şampiyonluk yarışında daha şanslı olan takımı açıkladı: Galatasaray, Fenerbahçe'den daha yüksek potansiyelli | A Milli Takım'ın rakipleri zayıf, ikincilik...

Trendyol Süper Lig'in 8 haftası geride kalırken lige milli takım arası verildi. Hürriyet Yazarları Mehmet Arslan, Fırat Aydınus, Güntekin Onay ve Uğur...

Hürriyet Yazarları Fırat Aydınus, Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan, Futbol Konseyi'nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi.

1- Montella yönetimindeki milli takım, grubun en kritik iki maçına çıkacak. Kadroda birçok yeni isim var. Milli takımın şansı sizce ne?

GÜNTEKiN ONAY: HIRVATiSTAN KARŞISINDA iŞiMiZ ZOR

Açıkçası Hırvatistan Milli Takımı çok oturmuş, uyumlu, tecrübeli ve kaliteli oyunculardan kurulu bir ekip. İşimiz kolay değil. Zaten ne kadar güçlü olduklarını son dönemde katıldıkları büyük turnuvalarda gösterdiler. Üstelik maç deplasmanda ve rakip seyircilerin önünde oynanacak. Ancak grubumuzdaki ikincilik yarışında Ermenistan ve Galler’in istikrar sağlayacaklarını düşünmüyorum. Yani rakiplerimiz zayıf. Biz bazı maçlarda yaşadığımız sürpriz puan kayıplarına rağmen ikincilik için favoriyiz.

Gözden KaçmasınTürk futbolunun önemli isimleri, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın şampiyonluk yarışını değerlendirdiHaberi görüntüle

FIRAT AYDINUS: 2 MAÇTA 4 PUAN ŞART

Vincenzo Montella’nın Türk Milli Takımı kariyeri Hırvatistan gibi son derece güçlü bir takımla deplasmanda oynanacak maçla başlayacak. Her ne kadar ‘yeni bir teknik adam ve yeni oyuncu tercihleriyle oluşacak bir kan değişimi olumlu yansır’ görüşü mevcut olsa da, milli takım seviyesinde futbolcuları tanımak, beraberce belli bir süre geçirmek ve oyuncular arasındaki uyum çok önemli bir kriter. Teknik ekip değişikliği ve yeni oyuncu seçimleri avantaj mı dezavantaj mı olacak bunu bekleyip göreceğiz. Ama 2024 Avrupa Şampiyonası’na gitmek istiyorsak Hırvatistan ve Letonya maçlarından maçtan en kötü dört puan almak zorundayız. Başka yolu yok.

 

MEHMET ARSLAN: KUNTZ’U iSTEMEYENLERi GÖRELiM!

A Milli Takım’ın 2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ndeki puan kayıpları sonrası tüm suçu Stefan Kuntz’un üzerine yıkanlar, çözüm aramaktansa suçlu üretenlerin beklediği sonuç Vincenzo Montella değildi. Onlar gönüllerindeki teknik direktöre yol açma kaygısındaydılar. Olmadı. Umarım Montella için de aynı senaryoyu sahneye koymazlar. Açıkça ifade etmek isterim ki, Hırvatistan maçından 3 puan beklemiyorum. Umarım kazanırız ama futbol matematiği bunun çok zor olduğunu söylüyor. O zaman iş Stefan Kuntz’un gitmesini isteyip İtalya’da Vincenzo Montella ile masaya oturan takım kaptanlarına ve liderine kalıyor. Haydi bakalım istediğiniz oldu. Şimdi kazanın Hırvatistan maçını.

Gözden KaçmasınArda Güler'in dönüşüne ilişkin tarih verildi! Real Madrid'in planını açıkladıHaberi görüntüle

UĞUR MELEKE: YENi iSiMLER MUTLU ETTi

Stefan döneminde kadro da biraz statikleşmişti, Alman teknik adamın tarzı öyleydi. ‘Milli Takım Kulübü’ gibi bir hava yaratmak istiyordu. Yeni oyuncu konusunda tutucuydu. Vincenzo Montella’nın farklı futbolculara kapıyı açması beni mutlu etti doğrusu. Rıdvan Yılmaz, Kenan Yıldız, Ertaç Özbir gibilerin geniş kadroda olması, her Türk oyuncuyu umutlandırır. İyi performans verirsem, ben de A Milli Takım’a seçilirim duygusu getirir. O açıdan bu kadronun derinliği mutlu etti beni.

2- Beşiktaş’ta önce Güneş istifa etti, sonra seçim kararı alındı ve ‘kongreye kadar Burak Yılmaz’la devam’ dendi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

MEHMET ARSLAN: EN GÜZELi BURAK YILMAZ’IN VARLIĞI, KEŞKE KALSA

Önce TFF Başkanı’na küfür, sonra Ahmet Nur Çebi ile Şenol Güneş’e istifa çağrısı ve takıma protesto. Kulübü taraftarın tepkisi yönetmeye başladı. Beşiktaş maalesef böyle bir döneme girdi. Kararı tribünler alıyor. Bu çok tehlikeli bir gelişme. Futbolcusu, teknik adamı, başkanı ve yönetimi tribünlere bağımlı hale gelen hiçbir kulüp başarılı olamaz. Süleyman Seba’yı gönderdi bu tribünler unutmayın. Beşiktaş’ın bu tribün ihtilaline son verecek bir lidere ve iradeye ihtiyacı var. Tüm bu olayların içinde en güzeli Burak Yılmaz’ın varlığı oldu. Keşke devam etse.

GÜNTEKiN ONAY: KRiZi SAHiPLENEN BiRi OLMADIĞI iÇiN BU NOKTAYA GELiNDi

Beşiktaş geçen sezonu olumlu bir görüntü ile tamamlamıştı. Ancak yeni sezona sancılı ve moralsiz girdi. Yönetimin iletişim konusunda süreci iyi yönetemediğini gördük ve taraftarın rakiplerin iddialı transferleri karşısında sezona umutsuz girmesi huzursuzluk yarattı. Yeni transferlerin katkısının kısıtlı olması ve baskı altında kalan Şenol Güneş’in de gerginliği süreci tetikledi. Halbuki Beşiktaş’ın kadrosu rakiplere göre daha dar olmasına rağmen yarışacak kalitede. Bu krizi sahiplenecek birisi ortaya çıkmadığı için bu noktaya gelindiğini düşünüyorum.

 

UĞUR MELEKE: iLK MAÇI OLUMLUYDU AMA BASAMAKLARI TEK TEK ÇIKMALI

Burak Yılmaz maç öncesi Şenol Güneş’i duygusal bir şekilde andı ama bazı tercihleri Güneş’ten farklıydı. Mesela Tayfur’a 35 dakika süre vermesi önemliydi. Oxlade, Beşiktaş’ta daha bir tane bile full 90 dakika oynamamıştı. Bu sezon 10 kez sahaya çıktı ama ilk kez oyundan alınmadı. Bu hamlelerini olumlu buldum Burak Hoca’nın. Lâkin Beşiktaş teknik direktörlüğü ateşten gömlek. Ve o tarz görevlere Okan Buruk ve Sergen Yalçın gibi basamakları teker teker çıkarak gelenlerin daha başarılı olacağına inanıyorum.

FIRAT AYDINUS: SEZON SONUNA KADAR BURAK YILMAZ’LA DEVAM EDiLMELi

Taraftarın bu patlaması sezon öncesi transferde izlenen yola ve rakipler baz alındığında kadro kalitesinin yetersizliğine ve sezon içindeki yenilgilere verilen tepkinin sonucuydu. Burak Yılmaz ile devam kararı Beşiktaş’ı bu kötü durumdan daha geriye atmaz. Her gelen gibi yeni hoca da başarı için belli bir süre isteyecek ve başarı ihtimalinin yüzdesi muallak olacak. Sezon sonuna kadar Yılmaz’la devam edilmeli. Taraftar da bunu istiyor.

3- Resmi maçlardaki galibiyet serisini 16’ya çıkaran F.Bahçe ligdeki 8 karşılaşmanın 6’sında gol yemedi. Bu defansif başarının ana sırrı ne?

FIRAT AYDINUS: FENERBAHÇE SON YILLARIN EN iYi ORTA SAHASINA SAHiP

Klişeleşmiş bir söz belki ama; takım defansı ofansta başlar. Defans hattında Becao ve Djiku’nun uyumu ile Ferdi, Osayi ve Oosterwolde’nin performansları önemli faktör. Fenerbahçenin ön alan baskısını başarıyla uygulaması ve top rakipteyken belli bir sürede tekrar sahip olma arzusu diğer bir faktör. Fenerbahçe’nin hem defansta hem hücumda bu kadar başarılı olmasının sırrı kesinlikle orta sahada. Son yıllarda Fenerbahçe adına en verimli ve kaliteli orta sahanın bu sezon var olduğunu söyleyebiliriz. Baş kahramanları da Szmansky, İsmail ve Fred.

UĞUR MELEKE: SADECE YILDIZ DEĞiL, DÜZENLi OYNAYAN FUTBOLCULAR ALDILAR

Fenerbahçe’nin bu sezonki çizgisinde transfer isabetinin altını çizmek gerek. Sadece yıldız oyuncular değil, düzenli oynayan futbolcular getirdiler. Stoperlerden Becao, Serie A’da Udinese’nin as oyuncusuydu. Hatta 5 maça da kaptan çıkmış. Djiku da Ligue 1’den 31 maç oynayarak gelmiş. Dzeko, İnter’den bir sezonda 52 maç oynayarak geldi. Fred, ManU’nun ideal 11 oyuncusu değildi ama o da 56 resmi müsabakaya çıkmış geçen sezon. Çok sayıda hazır oyuncu almalarının da rolü var bu kadar iyi başlamalarında.

MEHMET ARSLAN: KARTAL’IN ADALETi TÜM EGOLARI VE OLUMSUZ DUYGULARI BiTiRDi

Kaliteli bir takım kurdu Fenerbahçe. Kötü oynasa bile kaliteli isimlerle kazanabilecek kapasiteye sahip. Ama iyi oynuyorlar ve dahası oynamaktan keyif alıyorlar. Burada İsmail Kartal faktörü devreye giriyor. Jesus öncesi kendisiyle konuştuğumda özellikle bir noktanın altını çizmişti; “Oyuncularım adaletli forma dağıttığıma ve benim haksızlık yapmadığıma inanıyorlar.” Bu sözler İsmail Kartal’ın takımdaki tüm olumsuz duygu ve egoları öldürdüğünü gösteriyor. Mükemmel kadro kadar, mükemmel kadroyu yönetmek de önemli. Kısacası işin sırrı, Kartal’ın adaletinde.

GÜNTEKiN ONAY: OYUNCULAR OPTiMUM DÜZEYDE KULLANILIYOR, MORAL DE YÜKSEK

Fred, Szymanski ve İsmail orta sahası çok dinamik ve rakibe iyi baskı yapıyorlar. Hücum bölgesinde oynayan Tadic, Dzeko ve İrfan Can da topu iyi kullanan, yaratıcı oyuncular. İsmail Kartal, lig-Avrupa kadro derinliğini optimum düzeyde kullanıp çok iyi verim alıyor. Üst üste gelen galibiyetlerin getirdiği özgüven ve morali de gözardı etmemek lazım.

4- G.Saray, Antalya’yı İcardi ile geçti. Milli ara sonrası Beşiktaş ve Bayern Münih ile oynayacak G.Saray bu maçlarda istediğini alabilir mi?

MEHMET ARSLAN: G.SARAY, F.BAHÇE’DEN DAHA YÜKSEK POTANSiYELLi

Ligin kaderi belli. Ya Galatasaray ya da Fenerbahçe şampiyon olacak. Belki de bu ikilinin arasındaki maçlar belirleyecek sonucu. İlerleyen haftalar ne gösterir bilmiyorum ama Galatasaray potansiyeli daha yüksek bir takım olarak öne çıkıyor. Ve kalitesi yüksek takımlara karşı çok daha motive oynuyor. Bu açıdan yaklaşarak Manchester United maçında 3 puan sürpriz değil demiştim. Beşiktaş ve hatta Bayern Münih maçları için de düşüncem aynı. O potansiyel fazlasıyla mevcut bu takımda.

GÜNTEKiN ONAY: RiTiM YAKALAYAN TAKIMLARA MiLLi ARA OLUMLU YANSIMIYOR

Galatasaray 21 günde 7 maçlık periyodu kusursuz geçti. Manchester’dan zaferle dönüp Antalya deplasmanında aynı kararlılıkla oynamak ve kazanmak kolay değil. Maç takvimi ve seyahatler hem fiziksel hem de mental açıdan kırıcı olabiliyor. Milli maç arasından sonra ulusal takımlardan dönen futbolcuların ne durumda olacağını kestirmek şu an mümkün değil. Ancak iyi ritim yakalamış takımlara milli maç arası genellikle olumlu yansımıyor.

FIRAT AYDINUS: G.SARAY’IN AVANTAJI iKi KRiTiK MAÇI EViNDE OYNAYACAK OLMASI

Antalyaspor, kalite olarak büyük takımları zorlayabilecek ekipler arasında yer alsa da, Galatasaray Manchester United deplasmanı yorgunluğuna karşın rahat bir galibiyet aldı. Milli maç dönüşlerinin zaman zaman takımlar için handikap oluşturduğunu görüyoruz. Galatasaray, çıkış arayan Beşiktaş ile oynayacağı derbinin akabinde Bayern Münih gibi bir devle Şampiyonlar Ligi’nde çok zorlu bir müsabaka oynayacak. Bu virajda en büyük avantajı iki maçı da evinde oynayacak olması.

UĞUR MELEKE: OKAN BURUK GLOBAL ViZYONA SAHiP OLDUĞUNU GÖSTERiYOR

Okan Buruk, adeta milli maç dönüşü sert fikstürünü düşünerek attı adımlarını. Bu hafta Ndombele’ye ilk 11 fırsatı verdi. Sakatlıktan dönen Kazımcan’ı oynattı. Milli maç dönüşü sert bir fikstürleri var: 22 gün içinde iki kez Bayern’le, bir kez Beşiktaş’la oynayacaklar. Rize’ye ve Hatay’a gidecekler. Bu fikstüre daha geniş bir kadroyla çıkabilecekler böylece. Ben Okan Buruk’un global vizyonuna Başakşehir’in başındayken Roma deplasmanında İtalyanca basın toplantısı yaptığında inanmıştım. Yanıltmıyor zaten çizgisiyle.